TÜGVA HAKSIZLIĞA KARŞI DURACAK
Yakın bir geçmişte aynı zihniyetin siyasi lideri tarafından yine aynı iftiralara uğradığımızı ve bu mesnetsiz iftiralara istinaden harekete geçirilen birtakım karanlık fraksiyonların yurt binamıza adeta baskın yaparak çalışanlarımıza ve öğrencilerimize fiziki şiddette bulunduklarını unutmuş değiliz.
Bugün bu nefretin aynıyla tekerrür etmesi şaşırtıcı olmamıştır!
Zira, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in meclis kürsüsünden yurdumuzda kalan öğrenci arkadaşlarımızın mağdur olmayacağına dair güvence veren açıklamalarıyla, aynı saatlerde CHP Gençlik Kolları’ndan olduğunu öğrendiğimiz bazı şahısların yurt binamız önüne gelerek “Bu yurtta artık Cumhuriyet çocukları kalacak” ifadelerindeki çirkinlik arasında bir çelişki aramıyoruz.
Nefret söylemlerine, ötekileştirici politikalarına, ayrıştırıcı dillerine aşina olduğumuz bu zihniyetin ekran karşısında başka uygulamada ise bambaşka bir maske takındığını başından beri biliyoruz.
Sayın İzmit belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet bu süreçteki tüm demeçlerinde Haktan, Hukuktan ve Adaletten bahsederek TÜGVA yurdunun artık belediye tarafından işletileceğini dile getirirken dahi Hukuku çiğnemekte ve kendisi bir hukukçu olmasına rağmen bunun meşru bir hak olduğundan bahisle bu eylemini gerçekleştirmektedir. Oysaki Vakfımız ile yapılan protokolün 9. Maddesinde “ PROTOKOLÜN FESHİ ANCAK TARAFLARIN KARŞILIKLI ANLAŞMASI İLE OLUR “ şeklinde amir hüküm bulunmasına rağmen sayın başkan, bu hükmü yok saymakta, dilinden düşürmediği Hukuk ve Adalet terimlerini hiçe saymaktadır. Bu doğrultuda sayın başkanın vakfımızla ilgili protokolü feshetme kararının altında yatan başka bir gerçeği de görmek gerekir.
Tüm bunların yanında Cumartesi günü yurt binamız önünde açıklama yapan, Türkçesi kıt, imlası bozuk, ifadesi sığ CHP gençlik kollarının çirkin söylemleri bir kez daha göstermiştir ki; Fatma Kaplan Hürriyet’in “Gülümse İzmit” ifadesi manipülatif bir reklam propagandasıdır. Kitleler önünde sergilenen kalp işareti kandırmacadan başka birşey değildir.
Yurdumuzda kalan öğrencilerimizi çirkince bir yaklaşımla hedefe koyan “Bu yurtta artık Cumhuriyet çocukları kalacak” ifadesi bu zihniyetin bilinçaltını yeteri derecede ifşa etmektedir. En büyük özellikleri bölmek, parçalamak, ayrıştırmak olanlar sözüm ona yurdumuzda kalan gençlerimizi Cumhuriyetimizin dışında tutarak yine kendi adlarına yakışan bozgunculuğu yapmıştır.
Kurulduğu günden bu yana şehit aileleri ve gazi yakınlarına kayıtsız, şartsız kapısı açık olan; kimsenin siyasi görüşüne bakılmaksızın bütün gençlerimize başarı ve ihtiyaç durumuna göre burs veren ve kapasitesi oranında her bir gencimize sıcak yuva imkânı sunan vakfımızı ve öğrencilerimizi kim hangi gafletle Cumhuriyetimizin dışında tutabilir!
Yurt binamız önüne gelerek gövde gösterisi yaptığını zanneden bu sefihler evvela seçim ittifakı yaparak güneydoğu illerimizde belediye kazandırdıkları ortaklarının bölücü faaliyetlerine karşı tavır takınmayı öğrensinler. Nerede nasıl tavır alınacağını, Türk evladına yakışan duruşun nasıl ve hangi ölçüde olacağını beceremiyorlarsa gelsin derslerini buradaki vatan evlatlarının bilgeliğinden devşirsinler.
Yurt binamızın önüne gelerek “Bu yurtta artık Cumhuriyet çocukları kalacak” çirkinliğine imza atan bedbahtlara buradan sesleniyoruz:
Bilgi ve birikimden yoksun cahil Cumhuriyetçiliğiniz ve helvadan Atatürkçülüğünüzle bu asil vatan evlatlarına kin kusmak sizin haddiniz ve cesaretiniz değildir. Şayet bir had ve cesaretiniz varsa evvela seçim ortaklığı yaptığınız müttefiklerin, bölücü eylem ve söylemlerine karşı duracak, Diyarbakır Sur İlçesinde belediye başkan odasına Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret edenlere dikleneceksiniz.
Memleketimizin birçok ilini seçim ortaklığı yaparak PKK’nın siyasi uzantılarına teslim edenlerin zavallılığı bize cumhuriyet çocuğunun nasıl olacağını öğretecek kıratta değildir. Olmazlar da!
Vakfımıza ve vakıf yurdumuzda kalan öğrencilerimize ayrıştırıcı söylemlerle iftira atanları kınamakla kalacak değiliz.
Bu çirkinliğe gereken cevabı hukuk önünde vereceğiz.
Seçildiği günün hemen ardından “Bana çiçek getirmeyin, ÇYDD'ye bağış yapın.” diye açıklamada bulunan bir başkan, Meclis gündemleriyle TÜGVA gibi ülkemizin tamında teşkilatlanmış ve sadece gençlere yönetlik hizmetler veren bir vakfı hedef tahtasına koyarak, nasıl bir kapsayılıcık beklenileceğinin görüntüsü bu tavırları ile burada netleşmiştir. Nitekim Protokolümüzün 6. Maddesinde “ İzmit Belediyesine barınma kapasitesinin %10’u kadar öğrenciye ücretsiz barınma imkanı verilecektir. “ şeklindeki hükmüne rağmen bu hakkın bugüne kadar hiçbir şekilde kullanılmak istenmemesi, yine sayın başkanın ne amaçla ve hangi akla hizmet ettiğini gözler önüne sermektedir.
Bu minvalde Bugün TÜGVA yurdunda kalan öğrencileri Cumhuriyetin dışında tutma bedbahtlığı sergileyenler yarın başörtülüleri de geçmişte olduğu gibi cadı kazanına atmayacakları ve yahut yurdumuzun yarın öbür gün başka bir kurum ya da kuruluşa tahsis edilmeyeceği kimin garantisi altında olabilir?
Bugün Vatan, Millet, Cumhuriyet sloganlarından yaptığı maskelerle yurt binamızı lağvetmeye çalışanların, yarın hangi STK’lar ile iş tutacağının, hangi zihniyetlere neleri hibe edeceğinin takipçisi olacağımızı bilmelerini isteriz.
Bizi hedefine alma şaşılığına düşen malum zihniyete sesleniyoruz; Türkiye Gençlik Vakfı milli ve manevi değerler etrafında kenetlenen milletimizin ortak buluşma paydasıdır. Gençlerimizin bu ortak paydası, siyasi erki eline geçirenlerin ideolojik hesaplaşma alanına dönüştürülemeyecek ve nefret söylemlerine kurban edilemeyecek kadar siyaset üstüdür. Buradan siyasi rant devşirmek akla ziyandır.
Seçimlerin hemen ardından bu eylemi gerçekleştirerek şehrimizi germeyi tercih eden belediye başkanını vatandaşlarımızın vicdanına havale ediyor, hukuki yollardan hakkımızı aramaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.
Dünden bugüne bir düzeltme ve özür gelir diye bekledik. Baktık ki, yapılan yanlış kasıtlı ve bilinçli.
Burada bu çirkin saldırıya yurt öğrencilerimizle birlikte tepki amacıyla bulunuyoruz...
Zira TÜGVA demek Türkiye demektir. Böyle bir çatı altında toplumsal ayrışmaya, ayrıştırıcı nefret söylemlerine, ideolojik hesaplaşmalara asla yer verilmeyecek ve toplumsal mutabakatımızın teminatı olan tüm gençlerimize olan hizmet aşkımız aynı minval üzere devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.