ÜLKE GÜNDEMİNDEKİ DOMUZ ETİ SKANDALINI MECLİS GENEL KURULU’NA TAŞIDI

CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, ülke gündemini sarsan köfte ve dönerde kullanılan domuz eti skandalını Meclis Genel Kurulu’na taşıdı. Kanko, yaptığı açıklamada Tarım ve Ormani Bakanlığı tarafından 7 Temmuz 2006 tarihinde yayımlanan ve kasaplık hayvanlar arasında domuz, yaban domuzu ve atın yer aldığı tebliği hatırlatarak, AKP döneminde gıda güvenliği konusunda ciddi ihmaller yaşandığını vurguladı.

Kanko, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

 

“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde, ünlü bir köfte zincirinin iki şubesinden alınan numunelerde domuz eti tespit edilmiştir. Ancak, mahkeme kararı nedeniyle firmanın adının açıklanmaması halkımızda büyük tepkiye neden olmuştur. Türkiye’de bu kadar sınırlı sayıda köfte zinciri varken, yüz binlerce vatandaşımızın tükettiği bu ürünlerin güvenliği bir kamu sağlığı meselesidir. Bu durumun ahlaki, vicdani ve dini boyutları vardır. Halkın sağlığını tehdit eden bu zincir restoranın ismi derhal kamuoyuna açıklanmalı ve gerekli yasal işlemler yapılarak faaliyeti durdurulmalıdır.” 

Kanko, ayrıca 2006 yılında Resmî Gazete ’de yayımlanan tebliğde, kasaplık hayvanlar arasında domuz ve yaban domuzunun yer almasına dikkat çekerek şunları ekledi:

“AKP döneminde yayımlanan bu tebliğ, gıda güvenliği konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Tebliğe göre kıyma yapımında diğer hayvanlar, hatta domuz eti kullanımı yasal hale getirilmiştir. At ve eşek gibi tek tırnaklı hayvanların da bu kategoride yer alması, durumun vahametini daha da artırmaktadır. Bu vahim tablo karşısında, halkımızın endişelerini giderecek adımlar atılmalı ve gerekli açıklamalar yapılmalıdır.”

“Devletin önceliği halkın sağlığını korumaktır, büyük firmaları korumak değildir!” diyen Kanko, Türkiye genelinde 180-200 şubesi bulunan, günlük yaklaşık 100 ton köfte satan bir firmanın domuz eti kullanımının halktan gizlenmesini kabul edilemez bulduğunu belirterek, “Bu olay sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda ahlaki, vicdani ve dini bir meseledir. Halkın sağlığı tehdit altındayken, bu işletmenin ismi derhal açıklanmalı ve faaliyeti durdurulmalıdır. Gıda güvenliği, halkımızın en temel haklarından biridir ve bu hakkın korunması için gerekli tüm yasal adımlar atılmalıdır” dedi.