KORKUNÇ OLAY! ÖZEL OKULUN BAHÇESİNDE ÇENESİ KOPTU
Olay geçen yıl 3 Kasım'da Çanakkale'nin Biga ilçesindeki bir özel okulda yaşandı. Okulun bahçesinde eğim verilmemiş demir çite çenesi saplanan K.Y.K.’nin dudağından çenesine kadar doku koptu. İlk raporda okul kusurlu bulunurken iki müdür ve öğretmenler hakkında soruşturma açıldı. Ancak ikinci bilirkişi raporunda ihmal “kötü tesadüf” olarak nitelendi.
ÇENESİNDEN KOPAN DOKUYU ALIP ÖĞRETMENİNE KOŞTU
Olayın ayrıntılarını Halk TV'deki köşe yazısında paylaşan İsmail Saymaz'ın aktardığına göre; K.Y.K., geçen yıl 3 Kasım’da teneffüste okul bahçesinde oynarken, eğim verilmemiş şekilde dik duran, sivri çit demirlerine tırmandı. Ayağı kayınca demir K.Y.K.’nin çenesine saplandı ve dudağından çenesine kadarki dokuyu kopardı.
"YERDE DOKU PARÇASINI GÖRDÜM "
Çocuk olayın şokuyla dokuyu alıp öğretmeni Atakan Değirmenci’ye koştu. Değirmenci, ifadesinde şöyle dedi: “Yerde doku parçasını gördüm. Çocuklar etkilenmesin ve dokuya zarar gelmesin diye çocukları uzaklaştırdım. Dokunun başında bekledim. Okul hemşiresi gelince dokunun nakli için hazırlık yapıldı. Dört dakikada hastaneye gidildi.”
BABA: VAKA TÜRKİYE'DE BİR İLK
K.Y.K., bir kap içindeki çene dokusuyla birlikte Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne getirildi. 16 saat süren iki ameliyata rağmen doku tutmadı. 14 Kasım 2023’te K.Y.K.'nin vücudunun çeşitli yerlerinden alınan dokular çenesine takıldı. 46 gün burnundan sıvıyla beslendi. Bu yüzden 28 kilodan 20 kiloya düştü. Baba Sinan K., bu kazanın Türkiye’de ilk örnek olduğunu, dünyada yedi, sekiz vaka görüldüğünü kaydetti.
OKUL MÜDÜRÜ KENDİLERİNİ BÖYLE SAVUNDU
Aile suç duyurusunda bulundu. İki müdür ve öğretmenler hakkında taksirle yaralanmaya neden olmaktan soruşturma açıldı. Okul müdürü Musa Çetin, “Okulumuz faaliyete başlangıç için gerekli tüm mimari ve teknik onaylar Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınmıştır” diyerek kendilerini savundu.
İLK RAPOR: OKUL KUSURLU
20 Mart tarihli ilk bilirkişi raporunda müdür Çetin ve ilkokul müdürü Emine Ergin asli, nöbetçi öğretmenle iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tali kusurlu, K.Y.K. kusursuz bulundu. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Kullanıcıların büyük çoğunluğunun çocuk olduğu göz önüne alınırsa zeminden çatıya, merdivenden duvara, kapıdan cama kadar her alandaki tehlikelerin öngörülmüş olması ve giderilmesi beklenirdi. Kurumun tehlikeli durum oluşturabilecek hususları tespit edip gidermesi gerekirdi. K.Y.K. sekiz yaşındadır. Çocuklar koşturur, sürekli hareket halindedir, bu onların doğasında vardır. Yetkililerin öngörmediği tehlikeyi analiz edebilecek yaşta değildir.”
İKİNCİ RAPOR İSYAN ETTİRDİ: "KÖTÜ TESADÜF"
5 Ağustos’ta ikinci bir bilirkişi raporu hazırlandı. İsmail Saymaz, raporda "sahtekarlık" yapıldığını öne sürerken çitin sivri demirli halinin değil, kazadan sonra konan demirsiz halinin fotoğrafı üzerinden değerlendirme yapılarak “Teller üzerinde kesici, dikenli, jiletli tel uygulaması olmadığı, alanı sınırlamak amacıyla oluşturulmuş bir tel çit bulunduğu anlaşılmıştır" ifadelerini aktardı. Raporda, olayın iş kazası olmadığı ve meydana gelmesinde bir kastın bulunmadığı savunuldu. Okul yöneticileri ve öğretmenlere kusur atfedilemeyeceği belirtildi. Raporda “Olayda yüzde 100 kaçınılmazlık (beklenmedik durum, kaza, kötü tesadüf, umulmayan hal) söz konusu olduğu…” dendi.
"DEĞİŞTİRİLMİŞ ÇİTLERE BAKARAK GERÇEĞE AYKIRI RAPOR YAZILDI"
Kılıç’ın avukatı Taylan Tanay, rapora itiraz etti. Kazadan sonra çitlerin değiştirildiğini, üç bilirkişinin değiştirilmiş çitlere bakarak gerçeğe aykırı rapor yazdıklarını ifade ederek şöyle dedi:
“Bilirkişilerin gerçeği tahrip ettikten sonra müdür ve öğretmenlerin görevlerini yapmış olmaları halinde yaralanmayı yüzde yüz önlemeyeceği gerekçesiyle kusur bulunmadığına ilişkin tespitleri akıl ve vicdan dışıdır. Herhalde bu beyefendiler tüm dosyalarda ‘kader’ deyip kusursuzluk tespiti yapmaktadır.”
ÇOCUK BIÇAK ALTINDAN KALKAMADI
K.Y.K., sonuncusu 27 Haziran’da olmak üzere dört kez ameliyat oldu. Üç-dört ameliyat daha geçirmesi gerekiyor. İki-üç estetik ve bir sakal ekim operasyonu planlanıyor. Uzun süre konuşamayan K.Y.K. dudakları kapanmadığından bazı kelimeleri ve harfleri çıkaramıyor. İki buçuk ay kadar okulundan uzak kaldı. İnsanlardan kaçıyor, çenesini kapatıyor, fotoğraf çektirmiyor.
BABA: KİMSE KAZANIN MESULİYETİNİ ALIP ÖZÜR DİLEMEDİ
Baba Sinan K., bütün masrafı tek başına karşıladığını anlatarak şöyle dedi: “Okul sahibi bir kere yanımıza geldi. Müdür ve öğretmenlerse 3-4 kere yanımızda bulundu. Kimse kazanın mesuliyetini alarak, yaşattıkları acı ve üzüntüden özür dilemedi.”
Sinan K. ayrıca ‘Franchise’ şube açan özel okulun hiçbir sorumluluk almadığını ve aramadığını ifade etti.