TARİHİ SÜLEYMAN PAŞA HAMAMI ŞEHR-İ İZMİT KAFE İZMİTLİLERE YENİDEN KAZANDIRILIYOR
TARİHİ SÜLEYMAN PAŞA HAMAMI ŞEHR-İ İZMİT KAFE İZMİTLİLERE YENİDEN KAZANDIRILIYOR
İzmit Belediyesi, Akçakoca Mahallesi’nde bulunan Tarihi Süleyman Paşa Hamamı ve Şehr-i İzmit Kafe’yi İzmitlilerin hizmeti açtı. İzmit İçkale ve Çevresi Kentsel Sit Alanı Canlandırma Projesinin detaylarının da anlatıldığı programda Hürriyet, ““Tarihimizi unutmamalı, unutturmamalıyız” dedi
İzmit Belediyesi, Akçakoca Mahallesi’nde bulunan Tarihi Süleyman Paşa Hamamı ve Şehr-i İzmit Kafe’yi İzmitlilerin hizmeti açtı. İzmit İçkale ve Çevresi Kentsel Sit Alanı Canlandırma Projesinin detaylarının da anlatıldığı programda Hürriyet, ““Tarihimizi unutmamalı, unutturmamalıyız” dedi
Kayıp Şehir Nikomedia’yı gün yüzüne çıkarmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü ile protokol imzaladıktan sonra çalışmalarına ara vermeden devam eden İzmit Belediyesi, kent kültürünü ortaya koyabilmek adına aynı tarihlerde başka bir çalışma daha başlattı. Bu kapsamda yaklaşık 9 aydır devam eden İzmit İçkale ve Çevresi Kentsel Sit Alanı Canlandırma Projesi’ne öncülük eden İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet bugün Tarihi Süleyman Paşa Hamamı ve Şehr-i İzmit Kafe’yi yeni çehresiyle İzmit’e yeniden kazandırdı.
YOĞUN KATILIM
Programa İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet’in yanı sıra CHP İl Başkanvekili Berna Çetin, CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar, CHP Kocaeli Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya, Demokrat Parti İzmit İlçe Başkanı Nuray Macit, İYİ Parti İl Başkan Yardımcıları Bahadır Yaşar ve Kaan Dilmen, İYİ Parti İzmit İlçe Sekreteri Cemil Uslu, İzmit Belediyesi CHP meclis üyeleri, İzmit Belediyesi üst yöneticileri, Kocaeli Turizm Derneği Başkanı Soner Kılıç, Akçakoca Mahalle Muhtarı Mehmet Şahin, Hacıhızır Mahalle Muhtarı Lütfi Bodur, Veliahmet Mahalle Muhtarı Kadir Kızıl, Hacıhasan Mahalle Muhtarı Ömer Uzun, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol ve vatandaşlar katıldı.
HÜRRİYET, “ÖNCELİĞİMİZ HALK OLACAK DEDİK”
İzmit İçkale ve Çevresi Kentsel Sit Alanı Canlandırma Projesinin detaylarını paylaşan Başkan Hürriyet, “ Biz 2019 yılında İzmit Belediyesini kazandığımızda öncelikle kendimize, yönetim biçimimize biz vizyon oluşturduk. Önceliğimiz halk olacak dedik. Yandaşa, kişilere değil halk ne istiyor ona baktık. Ben yaptım oldu mantığıyla değil, halkla birlikte karar vererek ve halkın ihtiyacına cevap verecek şekilde işler yapmaya ve uygulamalar hayata geçirmeye çalıştık. Bunu yaparken de kentin dinamikleri, ihtiyaçları, gereksinimlerine göre israf etmeden kendi öz kaynaklarımızı kullanmaya gayret ettik.
“BU KENTİN BİR DİNAMİĞİ VAR”
Bu kentin bir dinamiği var. Bu kentin tarihsel ve kültürel bir kazanımı ve zenginliği var. Göreve geldiğimizde en iyi yapacağımız iş bu zenginliği ortaya çıkarmaktı. İzmit hep sanayi kimliğiyle anılır. Hep iddia ederim, İzmit’in sadece sanayi kimliği yoktur. Bu kentin bir tarım kimliği, kültür kimliği, tarih-turizm kimliği olmalı dedim. Bu kimliğin gerekliliklerini biz yerel yönetimler kamu kaynaklarını doğru kullanarak ortaya çıkarmalıyız düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu kentin turizm damarını ortaya çıkaracak ve bunun insanımıza ekonomik fayda, kültürel fayda, toplumsal fayda oluşturmasına katkı sağlayacak şekilde birkaç konuya odaklandık.
“MÜTHİŞ BİR ÇABA HARCADIK”
Gerek seçim dönemi kampanya konuşmalarımda gerekse seçildikten sonraki stratejik plan toplantılarında hep bu kentin 3 bin yıllık Roma tarihinden bahsettim. İstanbul’dan bile önce başkentlik yapmış, önemli izleri taşıyan, önemli bir zenginliğe sahip bir kent. Uzun vadede halkımıza, esnafımıza, kadınlara, çocuklara ve bu kentte yaşayan herkese hem ekonomik hem sosyal hem de kültürel katkı sağlayacak iddiasıyla büyük bir kararlılıkla Nikomedia tarihinin ortaya çıkarılması için müthiş bir çaba harcadık. 1 seneden fazla zamanımızı alan ve inanarak çıktığımız yolda Çukurbağ kazılarından başlamak üzere bu tarihin ortaya çıkarılması için bakanlığı protokol yapmak üzere masaya oturtmayı başardık.
“BU KENTİN BİR DE YAKIN GEÇMİŞİ VAR”
Yakın zamanda başlayacak kazılarla birlikte uzun vadede inanıyorum ki bu kente çok ciddi değer katacak. Sonrasında da iyi ki bunun temeli yıllar önce atılmış, iyi ki bu konuda birileri çalışmış denileceğine gönülden inanıyorum. Bu kentin bir de yakın geçmişi var. Bu kentin sivil mimarlık örneği değerleri var. Bu kentin Cumhuriyet tarihi, Osmanlı dönemi eserleri var. Bu eserlerin bu zenginliğin de mutlaka daha işlevsel ve halka dönük kullanmalıyız dedik. Kapanca Sokak ile Tarih Koridoru olarak geçmiş dönemde bu çalışmaları başlatan arkadaşlarımızın adlandırdığı üzere bu bölgelerde çalışmaya başladık.
“9 AY ÖNCE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Önce ne kadar alanımız olduğu, hangi yapıların bizim olduğu ve bu yapıların kullanım detayları üzerine çalıştık. Sonrasında baktık ki bizden önceki yönetim yaklaşık 37 milyon harcayarak böylesi ihtişamlı böylesi mistik bir dokuya sahip yapıları 200 lira gibi 217 lira gibi komik rakamlara birilerine ihale edip vatandaşın, halkın değil tek kişinin kontrolüne vermiş. Hamle yaptık, almaya çalıştık. Siyasetin de debelenmesi içerisinde çok fazla ilerleyemedik. Bu yapıları öncelikle ihaleler bitene kadar siyaset kullanamasınlar diye bekledik. İhaleler bitene kadar bu zamanı da boşa geçirmemek için bir ekip kurduk. Profesyonel danışmanlar ve profesör hocalarımızdan destek alarak bu bölgede 9 ay önce bir çalışma başlattık.
“KAPI KAPI DOLAŞTIK”
Bu bölgenin ihtiyacı, beklentileri, turizm kaynağını bu kente bir veri olarak sunabilmek için biz nasıl bir işlev vermeliyiz diye düşündük. Neler yapmalıyız da bu kaynak hak ettiği değeri bulsun atıl kalmasın, hem halka yarar olarak hem kentin marka değerine yarar olarak sunulsun istedik. Muhtarlarıma öncülükleri için teşekkür ediyorum. Kapı kapı dolaşarak herkesi dinleyerek anket yaptık. Halkın beklentilerini öğrendik. Çalışmalarımızda son noktaya geldik ve hocalarımız bizlere raporlarını sundular. 9 aydır yaptığımız çalışma neticesinde ortaya güzel bir rapor çıktı.
“TARİHİ YAPILAR HAYATIN AKIŞINA KARIŞACAK”
Bu toplantımızın amacı raporlarımızın sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak. İzmit’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Akçakoca Mahallesi tarihi dokunun yoğun olduğu kent merkezi konumunda. Antik Nikomedia dönemine tarihlenen İçkale surlarının akropolü durumunda olan alan Orhan Gazi’nin fethiyle yerleşik hayata geçilen ilk merkezlerden biri olma özelliği taşıyor. Kültürel mirasımızı korumak, sürdürülebilirliği kılmak amacıyla başlatmış olduğumuz İzmit İçkale ve Çevresi Kentsel Sit Alanı Canlandırma Projesi’nde restorasyon çalışmaları tamamlanan ve devam eden tarihi yapılar yeniden hayatın akışına karışacak ve değerli halkımızın da işbirliğiyle yaşayan, üreten mahallelerimizden biri olacak. Bu alanların sanatın, kültürün ve turizmin uğrak noktası olması için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİLİMSEL BİR ÇALIŞMAYA İMZA ATTIK”
9 aydır devam eden çalışmaların sonucunu bir sunum yaparak anlatan Başkan Hürriyet, “Öncelikle bir alan analizi yaptık. Bu alan yaklaşık 5 bölgeden oluşuyor. Kapanca Sokak, Atatürk Evi ve çevresi, Akçakoca Meydanı, İçkale Alanı ve Saatçi Ali Efendi Konağı ve çevresi. Buralarda mülklerimizin ve kullanım biçimlerinin ne olduğunu ve ne olmalı konusunu beraberce tartıştık. Sivil mimarlık örneği varlıkların envanterini ve tarihsel süreçlerini çıkardık. Dersimize iyi çalışarak bilimsel bir çalışmaya imza attık. Nikomedia dönemine kadar olan bağlantıları ile ilgili ciddi bir veri havuzu oluşturduk.
“ANKET ÇALIŞMASI YAPTIK”
Turizm müthiş bir para kaynağı. Bu değerleri turizme kazandıramazsak ne kentin marka değeri artar ne de ekonomik değeri artar. Biz de o çerçevede hem yaşam koşullarının iyileştirilmesi hem de bu alanların turizme kazandırılmasıyla ilgili öncelikle mahalle saha araştırması yaptık. Ben yaptım oldu mantığıyla değil halkın gerçeklikleriyle örtüşen akılcı bir proje için yaptık. Çalışma sonucunda İzmitlilerin bile buranın farkında olmadığını gördük. Hatta İzmit’te yaşayıp buraları hiç görmeyen bile var. Halka dönük ihtiyaçların belirlenmesi için Akçakoca, Orhan, Hacı Hasan, Veli Ahmet ve kentsel sit komşuluğu olan Hacıhızır, Kozluk, Turgut, Tepecik ve Kemalpaşa Mahallelerinde anket çalışması yaptık.
“KADINLARA, ÇOCUKLARA SORDUK”
Bu çalışma çerçevesinde hane halklarıyla görüştük. İhtiyaçlarını, beklentilerini, hayallerini sorduk. Çevre düzenlemesi, yeşil alan, trafik-ulaşım, yollar, kaldırımlar, aydınlatmalar, sokak hayvanları, market pazar eksikliği, bina sorunları ve mahallenin cazip hale getirilmesi cevaplarını aldık. Esnafımıza da sorduk ve aynı cevapları aldık. Kadınlar için ayrı bir çalışma yaptık. Sosyal alanlar, el emeği stantları, sanatsal ve kültürel olanaklar, iş olanakları, güvenli alan ihtiyacı cevapları aldık. Çocuklarla da ayrı ayrı görüştük. Oyun ve sportif alanlar, kurslar, kreş, sosyal ve kültürel faaliyetler için alan cevaplarını aldık.
“ÇOK DETAYLI BİR ÇALIŞMA YAPTIK”
Turizm amaçlı kullanıma dönük önerileri topladığımızda tanıtım, turizm amaçlı kullanım talebi ortaya çıkıyor. Bu anket sonucunda sosyokültürel faaliyetlerin daha yoğun yapılması talebi, yeme, içme, konaklama mekânları olsun talebi, müze çalışması talebi, ulaşımın iyileştirilmesi talebi öne çıktı. Mekânsal organizasyonu iyileştirmek, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak, sosyal bütünleşmeyi sağlamak, yetenekleri geliştirmek, istihdama katkısını arttırmak, sosyal gelişmeyi sahiplenmek gibi alt başlıkları sıraladığımız yaşanabilir bölge, öğrenen bölge ve rekabetçi bölge başlıkları ve anlayışlarıyla alt başlıklarımızı ve yol haritamızı da oluşturan alt başlıkları ortaya koyduk. Çok detaylı bir çalışma yaptık.
“UNUTMAMALI, UNUTTURMAMALIYIZ”
Kendimize işlevsellik önerileri çıkardık. Bunlardan bir tanesi arkeoloji ile alakalı. Kadın ve İzmit, Çocuk ve İzmit başlığı belirledik. Bu kentin bir yaşanmışlığı, anıları var diye Hafıza ve İzmit başlığı belirledik. Göç alan bir kent olması nedeniyle çok hızlı unutuyoruz. Unutmamalı, unutturmamalıyız. Mahalle kültürü dediğimiz Saatçi Ali Efendi Konağı ve Hulusi Kentmen Sanat ve Barış Evi’ni kapsayan başka bir başlığımız var. Cumhuriyet bölgesi diye tanımladığımız Atatürk Evi, Ferdane Hanım Konağı’nın da bulunduğu İzmit Mutfağı başlığı ve Su ve İzmit başlığı var. Su kemerlerimiz meşhur. Paşa suyumuz meşhur.
“YAPILARIMIZI DAHA İŞLEVSEL KULLANABİLİRİZ”
Yapılarda neler yapmalıyız diye çalıştığımızda Kapanca Sokak’taki yapılara başlıklar ve alt başlıklar oluşturduk. Örneğin İzmit’in hikâyelerinin derlenmesi ve hafızasının kayıt altına alınması amacıyla bir yapımızı kullanabiliriz dedik. Yine mülkiyetimizde olan bir yapı için kahve müzesi neden olmasın dedik. Türk kahvesi gününü kutlayan ilk belediyeyiz ve yaşayan bir müze oluşturmak istiyoruz. Başka bir yapı için Kadın ve İzmit başlığı altında kadınlara yönelik kullanabiliriz diye düşündük. Basın müzesini cemiyetimizle birlikte daha işlevsel hale getirelim dedik. Konaklama imkânı olan yerlerimiz neden daha iyi bir hale gelmesin dedik.
“DOĞRU İŞ YAPTIĞIMIZIN GÖSTERGESİ”
Atatürk Evi’nin şuanda bulunduğu yapı boştu, atıldı. Göreve geldiğimizde orayı müzeye çevirdik. 29 Ekim’den bu yana 2 bin 500 kişi ziyaret etti. Tüm bu meydana gelenleri toplasak Atatürk Evi kadar etmiyor. Bu da doğru iş yaptığımızın göstergesi. Bu bölgede vatandaşlar için yeme içme alanı yok, konaklama alanı yok. Ferdane Hanım Konağı’nın mülkiyeti bize ait. Yakın zamanda restorasyonuna başladık. Kentin göbeğinde bir yer. Biz burayı İzmit mutfağı şeklinde hizmet verecek bir restoran olarak planlıyoruz.
“ÖNEMLİ BİR TARİHSEL GERÇEKLİĞİ VAR”
Akçakoca Meydanı’nda muhtarlıktaki kurslarımız aynen devam edecek. Rölöve çalışmalarına devam ettiğimiz Korkmazlar Konağımız var. Dönemim içerisinde restorasyonunu bitirmeyi arzu ediyorum. Bu bölgeyi de çocuklar için düşünüyoruz. Neden burada Çınar Halk Market ile işbirliği içerisinde kooperatif satış stantları olmasın? Halk bizden satış alanları talebinde bulunuyor. Hem kooperatiflere destek hem Çınar Halk Market belediye hizmeti. Uygun ve kaliteli bir hizmet. Hem de vatandaşların ulaşılabilir market ihtiyacına cevap verecek. Mesela bir dantel müzesi hayal ettik. Karaburç alanı için büyük imkânları istiyor. İlerde paydaşları arttırarak çalışmalar yapabiliriz. Saatçi Ali Efendi Konağı ve çevresinin önemli bir tarihsel gerçekliği var. Restorasyonuna başladığımız Hulusi Kentmen Evi var. Bittiği zaman Türk sineması atölyeleri neden oluşturmayalım dedik.
“TURİSTLER BURADAN NASIL FAYDALANABİLİR?”
Özellikle bir turist geldiğinde burada ne yapabilir? Buradan nasıl faydalanabilir? Geldiğinde nerede kalacak, nerede yiyip içecek? Bununla alakalı detay çalıştık. Hatta daha da ötesi; tüm bu saha araştırmasındaki çalışmaları yaparken halkın bizden ihtiyaçlarını dinledik. Örneğin; turist geldiğinde halkın neye ihtiyacı oluyor, neyde zorluk çekiyor? Örneğin; ulaşımda zorluk çekiyor. Yokuşlar için aynı Adalar Belediyesi gibi benzer küçük elektrikli araçlar ya da Kars’taki gibi elektrikli faytonlar dolaşıma alınabilir mi? Özel sektörle birlikte şu an AB Proje ekibimiz buna çalışıyor. Turist geldiğinde burada nereyi gezecek, nerede yiyip içecek? Nasıl ulaşacak? Hepsine çalışmış bulunuyoruz. Tabii ki burada yaşayan halkın spor faaliyetlerini nasıl yapabilir? Park ve yeşil alanlar nasıl arttırılabilir? Alışveriş ihtiyacına çözüm ve ulaşım ihtiyacına çözüm olarak neler yapabiliriz üstüne çalıştık.
“KİŞİYE, YANDAŞA DEĞİL 367 BİN İZMİTLİYE”
Bu bizim 9 aylık çalışmamız. Bu toplantıyı daha genişçe katılımla ocak ya da şubat ayında planlıyorduk. Daha detay anlatımla, halkımızı da katarak yapacaktık. Birazdan anlatacağım gelişmeler nedeniyle ne yazık ki erkene alalım dedik. Bugün hem bu çalışmayı anlatalım hem de bu mekânı İzmit Belediyesi işletmesi olarak, aynı Gülümse Kafe’de olduğu gibi halkımıza uygun kaliteli hizmeti verecek bir restoran ve kadınlara destek amaçlı bir atölye ve üretim satış pazarının da sağlanacağı, halkın da alışveriş ihtiyacına karşılık gelecek aktivitelerin olacağı, halkın doğum günü, nişan gibi özel günlerinde kullanabileceği şekilde işletmeye açıyoruz. Gülümse Kafe gibi biz işletiyoruz. Kişi ya da yandaş kişiler değil, 367 bin İzmitlinin hakkı, hukuku doğrultusunda aynı Cumhuriyet Parkı’nda ve Gülümse Kafe’de olduğu gibi halkımıza restoran, kafe ve kadınlara atölye desteği hizmet verecek.
“ÇOK ÖNEMLİ BİR KAZANIM”
Burası aynı zamanda Hoşgörü Yolu’nun da başlangıcı. Sadece bu bölge değil. Bağçeşme’den başlayan ve Heykel’e kadar süren hattın bölgesi. Yürüyüş rotalarının da bir parçası. Hoşgörü Yolu Başkenti markalarını da başvuru yapıp aldık. Ciddi, bilimsel ve ince eleyip sık dokuyarak çalışıyoruz. Yakın zamanda BİMTAŞ Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ettik. Turizm konusunda İstanbul ciddi hazırlık ve çalışma yapmış kendi ağı içinde. Biz bunlardan bahsedince hemen birliktelik oluştu. Yakında buraya gelecekler. BİMTAŞ’ın turizm haritası içinde, turizm dijital haritası içine ve rotalama içine bu hattı da kaydedecekler. Bu çok önemli bir kazanım.
“ÖNEMLİ VE SOMUT ÇALIŞMALAR”
İstanbul yanı başımızda ve o değerini kullanamıyoruz. Büyük bir havuz. Ne atsan yutuyor. Biz bu kadar yakınımızdaki kentin turizm kaynağını kendimize çekemiyoruz. Bu yüzden girişimlerde bulunduk. Marka değeri ve rotalama başvurularında bulunduk. Avrasya Kültür Rotaları Derneği ile de protokoller imzaladık. İtalya’dan Demre’ye kadar devam eden Kültür rotaları içine kendimizi işaretlettik. İşin değerini ve niteliğini bilmeyenler ‘Aman ne gerek var’ diyebilir ama gerçekten kültür turistleri açısından çok önemli ve somut çalışmalar. Bu bölgenin uluslararası anlam kazanması demek.” İfadelerini kullandı.
KILIÇ, “BURASI İŞGALDEN KURTULUYOR”
Kocaeli Turizm Derneği Başkanı Soner Kılıç, “Tarih Koridoru, Kapanca Sokak, Akçakoca Mahallesi bir işgalden kurtulduğu için sizleri kutluyorum. . Bu hamam ve iki ev hiç uygun olmayan bir fiyatla bir işletmeciye devredildi. Bu işletmeci mahallede ve birkaç dernekle işbirliği yaparak adeta köleleştirerek kendi mekânında bu işi yapmaya başladı. Ben bir ara oteli ziyaret ettim, Turizm Derneği Başkanı olarak beni içeri almadılar. Buranın işgalden kurtulması gerekiyordu. Arabesk kültürünün en özgün örneklerini bu hamamda görebilirsiniz. İzmit Belediyesi sözleşmesini yenilemeyip tekrardan buraya talip olması çok güzel. Gülümse Kafe bir örnektir. Halkın yararına doğru şeyler yapıyorsanız demek ki doğru yoldasınız. Bugün çok sevinçliyim. Uzun yıllardır gelmediğim Kapanca Sokağı görmek benim için mutluluk verici. Katkımız olursa çok mutlu olurum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
ŞAHİN, “2 SENEDİR MEZBELEYDİ”
Akçakoca Mahalle Muhtarı Mehmet Şahin, “Böylesine anlamlı bir programda güzel İzmit’in güzel insanlarıyla birlikte olmaktan çok mutluyum. Akçakoca Mahallemizde 2009 yılında tarihi dokuları çalışmak üzere altyapımızı yaptık. Ondan sonra da tarihi yapılarımızı güzel bir vaziyete oturttuk. Toz, toprağın altında çektiğimiz çileleri İzmit halkı da biliyor. Bu güzel görüntü eskiden mezbeleydi. Fakat bu çalışmalarımızın karşılığında İzmit’e sunuldu. Son 2 yıldır buranın ihalesini alan kişi mekânı kendine özel kullandı. Mahalle sakinlerinden buraya giremediklerini, girseler bile fiyatların pahalı olduğu şikâyetlerini aldım.
“AYAKTA ALKIŞLARIM”
Mahalleli olarak çok varlıklı kişiler değiliz. Bu yüzden burada yaş günü, nişan gibi etkinlikler için başkanımızdan söz istiyorum. Akçakoca gibi İzmit’in sembolü bir mahallede zamanı gelince çok daha güzel işler yapacağımızı biliyorum. Böylesi güzel bir mekân belediye tarafından işletilecekse ne mutlu bize. Ben bu durumu ayakta alkışlarım. Başkanımızı canı gönülden teşekkür ediyorum. Kim mahalleme bir çivi çakıyorsa Allah ondan razı olsun. Bu kadar zorluktan sonra inanıyorum ki başkanımız sayesinden burayı gönlümüzce kullanabileceğiz” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.