“NORVEÇ’TE ATATÜRK GİBİ DÜŞÜN DEYİMİ VAR”

13. Kocaeli Kitap Fuarı’nda söyleşi, panel ve imzalardan oluşan 750’den fazla etkinlik tüm hızıyla devam ediyor. Bu bağlamda Süleymanpaşa Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Okumanın önemi” konulu söyleşide konuşan Çocuk ve Gençlik kitapları yazarı Gülseren Delibaş, Norveç’te ‘Atatürk gibi düşün’ deyimi olduğunu okurlarına aktardı.   NORVEÇ DEYİMİ: ATATÜRK GİBİ DÜŞÜNMEK Kocaeli Şairler ve Yazarlar Derneği tarafından düzenlenen “Okumanın önemi” konulu söyleşide konuşan Çocuk ve Gençlik kitapları yazarı Gülseren Delibaş, Atatürk konusunda 25 yıl araştırma yapan Prof. Dr. İlknur Güntürk’ün konferansından kesitler sundu. Delibaş, “UNESCO 1976’da Atatürk’ün doğum gününü kutlama önerisi 152 ülke tarafından kabul edilmiştir. Norveç’te Atatürk gibi düşün deyimi vardır. 1933 yılında Wenderbit Üniversitesi Profesörlerinden Kirk Landin, Atatürk’ün doğaya olan ilgisine ve bilgisine hayranlığından dolayı bir bitkiye “Atatürk Çiçeği” ismi vermiştir” dedi.   “TERCİH EDİLEN YALNIZLIK BİZİ BÜYÜTÜR” Süleymanpaşa Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “İnsan Yalnızken Büyür” başlıklı söyleşide konuşan Müzeyyen Ocaklı ise, “Tercih edilen yalnızlık bizi büyütür diğeri ise öldürür” dedi. Ocaklı, “Teknolojinin bu kadar ilerlediği bu zamanda yalnız kalıp kendimizi ne kadar keşfedebiliyoruz? Bazılarımız insan yalnızken ölür de diyebilir. Yalnızlık asalında tercih edilen ve tercih edilmeyen olarak ayrılır. Tercih edilen yalnızlık bizi büyütür diğeri ise öldürür. Hayatta sevgiye tutunarak yaşayamayan yalnızlık tercih edilmezken kendimize ayıracağımız zaman yalnızlığı bizi olgunlaştırır” ifadelerini kullandı.   “KÜLTÜREL KODLARIMIZ İLETİŞİM DİLİMİZİ BELİRLER” Aktif Felsefe İzmit Şubesi tarafından düzenlenen söyleşide ise Felsefeci, Eğitimci ve Yazar Kemal Karaday konuştu. “İletişim Sanatı” konulu söyleşisinde, “İletişimde Zen Bilgeliği”, “İdeal Takımların Sırrı” ve “Filozoflarla Beş Çayı” serisi kitaplarındaki konuların içeriğine değinen Karaday, “İletişim kurduğumuz insanla karşıt hale gelmemeliyiz. Hep ortak noktaları ön plana çıkarmalıyız. Kültürel kodlarımız iletişim dilimizi belirler. Aikido Japon dövüş sanatında olduğu gibi dövüşten kaçmamak aynı zamanda dövüşmemekte gerekir. Kaşınızdakinin enerjisini kullanarak kendinizi savunabilirsiniz. Sorunlardan kaçarak sorunlar giderilmez. Her zaman üçüncü bir seçenek vardır. O kişiye zarar vermeden saldırıyı savuşturmak en idealidir. İnsanlara zarar verirseniz içlerindeki kötüyü ortaya çıkartırsınız” dedi.