Şimdi ne olacak Türkiye 1 yılı aşkın süredir KOVİD_19 ile mücadelesi sürüyor.
Pandemi başladı başlayalı çeşitli kararlar alınıyor bazen bu alınan kararlar karar alanlar tarafından da tam olarak uygulanmıyor.
Sonra netice orta da hala bu Pandemi den kurtulamadık tam kurtulma eğilimine giriyoruz sonra yine bir şey oluyor,yine yenden başlıyoruz en başa dönüyoruz.
Bunun sebeplerinden bir tanesi de bu kararı alanlar ve onlarla boy ölçüşenlerin bir birleri ile yarışı aslında yada bir birlerini suçlamalarından kaynaklanıyor.
Dolayısı ile halk olarak bizler de zaman zaman kuralları gerçekten de çiğniyoruz yada kendimize bir çıkış yolu mutlaka buluyoruz.
İşte olan biten bütün bunlar vakaların seyrinin değişmesine ve yukarıya doğru gitmesine sebep oluyor.
Şimdi netice de ramazan ayının en başında bir karar alındı ve insanların toplu iftarlar yapılmasının önüne geçmek ve insanların bir birine gidiş gelişlerini engellemek adına alınan bu kararır insanlar biraz esnetmek derdinde.
Burada Devlet herkesin başına bir polis dikemeyeceğine göre herkesin kendi önlemini alması gerekir.
Öncelikle bu süreci hep birlikte atlata bilmek için biraz daha gayret.
Nitekim kapanma kararı alındı şimdi insanlar soruyor.
Ne olacak şimdi esnaflar çalışanlar herkes aynı şeyi soruyor.
Özellikle işyeri olan insanlar ve Devlete borcu olanlara taksitlendirilmiş borçları olanlar onlar ne yapacak çalışan işçisine maaş mı vermeyi düşünecek çalışmayan dükkan dan evin ekmek götürmeyi mi yoksa Devlete olan borcunu mu ödeyecek.
Kara kara düşünüyor insanlar öncelikle bir karar alırken insanlara bakın başınızın çaresine demek gibi bir şey oluyor bu.
Elbette hastalık olmasın ama insanların hastalıktan sonra da idare edebilecekleri
güçleri de kalsın.
İnsanlar her geçen gün biraz daha zora giriyor.
İnsanlar yapmak istedikleri ticarette bazen Devletin kurumları tarafından araştırma yapılmadan soruşturulmadan kesilen cezalar haddinden fazla vergi yükü bir de bunun üstüne bunlar eklenince insanlar hayatlarından beziyorlar.
Alınan kararlar elbette belli tartışmalardan sonra alınıyor.
Eşitsizlik ve adaletsizlik insanların canını daha fazla acıtıyor.
İnsanlar şimdi evine ekmek götürmek için bir yandan düşünürken diğer yandan Devlete olan Bankalara olan borçlarını düşünüyor.
Kara kara düşünen biz bizim seçtiklerimiz de bizim bu acınacak halimizi seyre dalıyorsa o zaman ne yapmak gerekiyor zamanı geldiğinde sandık önümüze geldi mi o zaman bizlerde gereğini yapmak düşüyor.
Bir kere olsun bizden taraf karar alın.
Bir kere bizim yanımız da olun.
Bir ker sizler de bizim gibi düşünün işte o zaman bizde sizleri bağrımıza basalım.
Şimdiye kadar bizler üzerimize ne düştüyse onu yaptık sizlerde bari şimdi bizler için ortak karar alın.
Hadi Meclis sizin elinizde o meclis bu halkın meclisi vakit geçirmeden sesimizi duyun istiyoruz.
Yarın insanlar canından olmaya devam ederse sonra yalandan vicdan azabı duymayın söylemesi bizden yapması sizden.
Gerçekten de hayat zor insanlar yaşamlarını sürdüre bilmek için türlü zorluklar göğüs geriyor.
İnsanlar bazen bu zorluklara göğüs germek için mücadele ederken canlarından oluyor bunu da görmezden gelmeyin.
Şimdi soruyorum acaba meclisin mevcudu aşağı yukarı 600 vekil birkaç eksik var belki diğerleri kaç tanesi bu dönemde insanlarla maaşını bölüşecek yada kaçı kaç kişinin derdine derman olacak.
Aslında kimse onlardan hayır istemiyor sadece oradaki oylarını vatandaşın lehine işlerde kullansalar yetecek.
Dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım…
Saygılarımla….