Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum Tahir Başkan O koltuğu doldura bilecek mi diyenlerin cevabını bana göre çokta güzel veriyor. Tabiki bunu söyleyenler aslında muhalefetten daha .çok Ak Parti’nin kendi mahallesinden yani kendi içindendiler. Ne alakası var derseniz. Derler ya hep bir insanı tanımak için ya o insanla yolculuk yada Arkadaşlık dostluk yapmak gerekir. Bende bundan uzun bir süre önce Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bir yurt dışı gezisine katıldım ve O zamanlar Kocaeli Büyükşehir’in en önemli koltuğunda oturduğu dönemlerdi. Yani genel sekreterlik koltuğunda oturduğu dönemden beri yakinen tanıyorum. O süreçte nasılsa bugünde insan olarak daha farklı değil. Hatta şuan bana göre kendine öz güveni daha yüksek insanlara karşı daha yapıcı diye bilirim. Evet Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir BÜYÜKAKIN geçmiş iki yılı değerlendirirken oldukça keyifli ve bir o kadar da kendine olan özgüveni yüksek bana göre her sunumda biraz daha da o koltuğun hakkını verdiğini gösteriyor yani Koltuktan güç alan değil koltuğa güç veren isim olduğunu ve Kocaeli’nin de Emin ellerde olduğunu gösterdi. Bunu aslında şu sözlerle vurguladı Kocaeli Büyükşehir Kocaeli’nin sigortasıdır. Ben öncelikle fakir fukaraya garip gurabaya yaptıkları ve her fırsatta bütün yatırımları durdururum gerekirse bütün harcamayı halka yaparım demesi ile kalmıyor bunu da uyguluyor. Son dönem de bunun göstergesi esnaflara ihtiyaç sahiplerine yapılan yardım ve bir çok kişi markete ve farklı yerlerde ellerinde rahatlıkla o kartlarla alışveriş yaptıklarına ben şahit oldum. Öyle kafadan atmıyorum. Dolayısı ile sunumda bir kez daha geçmiş borçları öderken bir şey dikkatimi çekti hala geçmişten kasıt Yuvacık barajının borcunun da bitmemiş ve ödeniyor olması da doğrsu beni şaşırttı. Neden diyeceksiniz birileri geleceğimizi bu iktidar ipotek altına alıyor derken geçmişte hayatımızı ipotek etmişler Fransızlara haberimiz yok. Evet belki biliyorduk ama hala bu miktarda borcun olduğunu doğrusu bilmiyorduk. Onun haricinde Büyükşehrin emini aslında Belediye başkanı bir anlamda şehrin emini olmalıdır. Onu da bir kez daha gösterdiğine inanıyorum. Neden diyecek olursanız konuşmasında vurguladığı önemli bir şey daha vardı oda her şey kapansa her şey dursa bile Kasa da bu kente bir yıl kadar bir süre yetecek paranın birikmiş olması. Yani aslında öyle birilerinin dediği gibi har vurup harman savrulmuyor. Aslında bunları söylerken karşı görüşte olan insanlara cevap veriliyor belki lakin önemli olan aynı görüş ve düşüncede ki insanlara da o koltuğun doldurulduğunun bir göstergesi oluyordu bütün bunlar. Her sunumda dikkat ederseniz daha özgüveni yüksek bir isimle karşılaşıyorsunuz. Buda Doç.Dr.Tahir BÜYÜKAKIN’nın aynı zamanda bir akademisyen ve bir çok kademe de görev yapmış olması ve bir çoğumuz Tahir hocam deriz Başkan dan önce oda bunu zaten gösteriyor. Başkanlık insanlar hizmet makamıdır gelip geçicidir ve bütün unvanların üstünde insan olarak ve hoca olarak hayatının sonuna kadar burada ve bu kentte olduğudur. Buda onu farklı bir noktaya doğru taşıyor. Yeri geldiğinde birileri eleştiriyor siyaset yapmıyor diye lakin o hep hizmet zamanı hizmet üretiyor iyi koordinasyon sağlıyor ve olaylara zamanında müdahale ediyor ve ekibin doğru işler yapmasını sağlıyor. Şunu özellikle ifade etmek isterim. Bu Çalışmayı gerektiği gibi Teşkilat sunabiliyor mu derseniz? O konuda doğrusu biraz çekincem var. Lakin her ne olursa olsun. Her geçen gün Tahir Başkan kendine olan karşıt görüşleri bile kıskandırıyor. Duruşu tavrı ve tarzıyla takdir topluyor. Birileri söz üretirken ben icraat üretirim diyor çünkü burada onun için varım. Bunun da en güzel örneğini sergiliyor. Yolun açık olsun Tahir Başkan    Bundan öncekiler’den sonrası daha güzel olsun… SÖZ DEĞİL İCARAAT YAPIYOR Herkese Hayırlı Ramazanlar diliyorum….