Her gün bir yaşanmış hikâye ile çalar yürekleri yakan ses tonu ile telefonum. Bu seferde konuşurken hıçkırıklardan zor konuşan, sözünü ağlamaktan tamamlayamayan bir mağdurun derdi ile dertlendim. Mağdurumuz; ‘’Dayanamıyorum, tükendim. Her polis gördüğümde panik atak oluyorum. Tutuklanacağım korkusu ile eve hapsoldum. 2021 yılında 850 Tl nafakayı zor öderken 2022 yılında % 80’lik üfe oranı ile 1550 liraya varan nafakayı nasıl öderim. ’diye söylenirken düşündüm taşındım anlam veremedim. Asgari ücrete gelen zam %40, nafakaya gelen zam %80 bu hesaplamalar içinde gel de delirme. Adı yoksulluk olan ama hiçte yoksulluk olmayan rakamlar ile haksız kazanç kapısı sağlayan ve rant haline gelen nafakanın gerçek adı aslında ‘’Zenginlik Nafakası’’ dır. Bir yoksulun diğer yoksula ödediği nafaka olamaz olsa olsa zorla cebinden alınan haraç olur. Her ay ödemesi geldiğinde beddua olur, ah olur arşı titretir mazlumun yakarışı. Her dinlediğimde mağduriyetler konusunda en son nokta budur dediğimin arkasından insanlığa kara bir leke ile hayretler içerisinde bırakan adaletsizlikler duyuyorum. Eskiden utanma duygusu ile hareket eden bir karıncayı bile incitmeyen nesilden, şimdi Rabbimin verdiği insanlık emanetini en aşağılık şekilde kullanan, kendi hırs ve intikam duygusu ile zulmü reva görerek kötüye kullanan bir nesil yaşıyoruz. Yapay kalp ile ömür boyu nafaka ödeten sistem çocuğunu sana göstermemek için her türlü yolu direten art niyetli kadına sus pus olmakta. Asgari ücret kadını yoksulluktan kurtarmaz diyen adalet erkeğin maaş almamasını görmezden gelmekte. Erkektir ya bankta da yatar, sokakta da kalır çünkü namus ve tehlike sadece kadına özgüydü. Erkeğe sarkıntılık yapılmaz ve erkek öldürülmekle tehdit edilmezdi. Sokaklar evinizden daha güvenlidir diyen kadına işlem yapamayan adalet, erkeğin çalışmadığı için ödeyemediği nafaka için 3 ay tazyik hapsi yatırmakta. Velhasıl kelam evlenme yolunda artçı depremler ile sarsıldık boşandık. Adaletin 7 şiddetindeki deprem ile hepimiz enkazın altında kaldık.